Ameliyatsız ve Etkili Varis Tedavisi
Skleroterapi (sıvı & köpük) yöntemiyle varislerden güvenli, etkili ve konforlu şekilde kurtulun.
Skleroterapi, sıvı veya köpük ilaç enjeksiyonu ile varisli damarların kapatıldığı, ameliyatsız ve etkili bir tedavi yöntemidir.
Toplardamar hastalıkları sık görülür ve ciddi sorunlara yol açabilir. Erken tanı ve modern tedavilerle sağlıklı bacaklara kavuşabilirsiniz.
Periferik arter hastalığı, atardamarlarda tıkanıklık sonucu ortaya çıkar. Bu durum kan akışını bozar ve dokuların yeterli oksijen almasını engeller.
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı
Prof. Dr. Hacı Alper Uzun
Prof. Dr. Hacı Alper Uzun
Sık Sorulan Sorular (SSS)
DVT’nin en korkulan komplikasyonu akciğer embolisidir. Pıhtının koparak akciğere gitmesi durumunda hayatı tehdit eden bir tablo oluşabilir. Bu nedenle erken tanı ve tedavi çok önemlidir.
DVT’de amaç pıhtıyı eritmekten çok, yeni pıhtı oluşumunu engellemek ve mevcut pıhtının akciğere kaçmasını önlemektir. İlaç ve gerektiğinde kapalı yöntemlerle damar temizliği yapıldığında başarılı sonuçlar elde edilir.
Venöz yetmezlik, kronik bir hastalıktır. Kesin tedavi mümkün olmasa da varis çorabı, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınabilir. Bu sayede şikâyetler büyük oranda azalır.
Yüzeysel tromboflebit genellikle hayati tehlike oluşturmaz, ancak çok ağrılı olabilir. Tedavi edilmezse iltihap ilerleyebilir. İlaç tedavisi ve soğuk uygulamalarla hızlı şekilde düzelme sağlanır.
Venöz ülser, özellikle ayak bileği çevresinde görülen zor iyileşen yaralardır. Nedeni, toplardamarlardaki yetmezlik ve yüksek basınca bağlı cilt bütünlüğünün bozulmasıdır. Kan dolaşımı yetersiz olduğundan yaralar geç iyileşir ve sık sık tekrarlar.
- Düzenli yara bakımı
- Varis çorabı ve elastik bandaj kullanımı
- Bacakların yüksekte tutulması
- Düzenli egzersiz ve yürüyüş
Bu yöntemlerle yaraların iyileşme süreci hızlandırılabilir.
Tamamen önlemek mümkün olmasa da bazı önlemlerle risk azaltılabilir:
- Uzun süre hareketsiz kalmamak
- Sigara içmemek
- İdeal kiloyu korumak
- Düzenli egzersiz yapmak
- Gerekli durumlarda varis çorabı kullanmak
Skleroterapi, kılcal damar ve küçük-orta boy varislerin tedavisinde kullanılan ameliyatsız bir yöntemdir. Damar içine özel bir ilaç enjekte edilir. Bu ilaç damarı kapatır ve zamanla görünmez hale gelmesini sağlar.
Skleroterapi daha çok estetik amaçlı yapılan bir tedavidir. Özellikle:
- Kılcal damar çatlamaları (örümcek damarlar),
- Küçük ve orta boy varisler,
- Kozmetik olarak bacak görünümünden rahatsız olan kişilerde uygulanır.
Büyük çaplı damarlar için genellikle köpük skleroterapi tercih edilir.
Hayır. Skleroterapi ağrılı bir işlem değildir. Çok ince iğnelerle uygulandığı için hasta sadece hafif bir batma hissi duyabilir. Anesteziye gerek yoktur.
Seans sayısı damarın büyüklüğüne ve yaygınlığına göre değişir. Çoğu hastada 1–3 seans yeterlidir.
Evet. İşlem ortalama 10–30 dakika sürer. Hasta işlemden sonra yürüyebilir ve günlük yaşamına kaldığı yerden devam edebilir. İş gücü kaybı olmaz.
Hayır. Kalıcı iz bırakmaz. İşlem sonrası bölgede kısa süreli kızarıklık veya morarma olabilir ancak bunlar birkaç gün içinde kaybolur.
Tedavi edilen damarlar kalıcı olarak kapanır. Ancak genetik faktörler veya yaşam tarzına bağlı olarak ilerleyen dönemlerde yeni varisler oluşabilir.
- İşlem yapılan bölgeye elastik bandaj veya varis çorabı uygulanabilir.
- İlk birkaç gün sıcak banyo, sauna ve güneşten kaçınılmalıdır.
- Uzun süre ayakta hareketsiz durmaktan kaçınılmalı, düzenli yürüyüş yapılmalıdır.
Evet. Skleroterapi uzun yıllardır kullanılan, güvenilir ve düşük riskli bir yöntemdir. Doğru hasta seçimi ve uzman ellerde yapıldığında oldukça başarılıdır.
Nadir durumlarda:
- Hafif morarma,
- Geçici ağrı,
- Kızarıklık,
- Kaşıntı görülebilir.
Bunlar genellikle kısa süre içinde kendiliğinden düzelir.
Periferik arter hastalığı, kalpten bacaklara ve kollara temiz kan taşıyan atardamarlarda daralma veya tıkanıklık oluşmasıdır. Bu durum dokulara yeterli oksijen gitmemesine yol açar ve zamanla ciddi sorunlar ortaya çıkar.
En önemli belirtisi yürürken bacaklarda veya baldırlarda ağrı oluşmasıdır. Bu şikâyet “Kladikasyo intermitant” olarak adlandırılır. İlerleyen evrelerde istirahatte bile ağrı olabilir.
Başlıca nedenler:
- Sigara kullanımı
- Şeker hastalığı (diyabet)
- Yüksek tansiyon
- Kolesterol yüksekliği
- İleri yaş
- Hareketsiz yaşam tarzı
Bu faktörler damar duvarında daralmaya ve plak oluşumuna yol açar.
- Yürüyüş mesafesinde kısalma
- Bacaklarda soğukluk, solukluk
- Nabzın alınamaması
- Uyuşma ve karıncalanma
- İleri evrede istirahat ağrısı ve iyileşmeyen yaralar
Teşhiste en sık kullanılan yöntem Doppler ultrasonografidir. Gerektiğinde BT anjiyo veya klasik anjiyo ile damarlardaki tıkanıklık ayrıntılı olarak görüntülenir.
Evet. Tedavi ile tıkalı damarlar açılabilir ve kan akışı yeniden sağlanabilir. Tedavi yöntemleri iki gruba ayrılır:
- Açık cerrahi (bypass ameliyatları)
- Kapalı yöntemler (balon, stent, aterektomi gibi endovasküler girişimler)
Hangi tedavi yönteminin uygulanacağı; damardaki tıkanıklığın yerine, uzunluğuna, yaygınlığına ve hastanın genel sağlık durumuna göre belirlenir.
Tedavi edilmeyen periferik arter hastalığı ilerleyerek:
- Yürüyüş mesafesinde ciddi kısalma,
- İstirahat ağrısı,
- Bacaklarda yaralar (ülserler),
- İleri evrede uzuv kaybına kadar gidebilen ciddi sorunlara yol açabilir.
Kesin korunma mümkün olmasa da risk faktörlerini kontrol altına almak çok önemlidir:
- Sigaranın bırakılması
- Şeker, tansiyon ve kolesterolün kontrol altında tutulması
- Düzenli yürüyüş ve egzersiz
- Sağlıklı beslenme
- Düzenli doktor kontrolleri
Tedavi edilen damarlarda açıklık sağlanır, şikâyetler düzelir. Ancak hastalık kronik olduğu için risk faktörleri kontrol edilmezse başka damarlarda yeniden daralma ve tıkanıklık gelişebilir. Düzenli takip şarttır.